10 Eylül 2011 Cumartesi

Bir-kaç soru..

Bir yüze kaç kırışıklık sığdığında biter ömür? Bir kalp, kaç kez aşkla boğulduğunda soğuyup taşlaşır? Bir çift göz, kaç gün batımı, kaç kelebek görünce, görmez olur artık? Kaç soru sorduğunda akıl, ve kaç cevap aldığında artık soru sormaz olur? Bir kulak, kaç nota duyduğunda silinir müzik? Ayaklar, kaç sokak geçtiğinde artık tanıdık gelir yeryüzünün bütün sokakları? Bir yolcu, ne kadar yol katettiğinde artık yolcu değil de yolun kendisi olur? 

Sayılarla mı ölçülür bunlar, ve zaman saniyelerle, dakikalarla mı ölçülür? Bir ömür uzun yıllar sürerse mi uzundur, uzun yollardan geçerse mi? Bir göğe kaç bulut sığar? Bir nehirden kaç damla akar da kavuşur denize? Bir denizin dibi kaç düşün kalıntısını taşır? Bir ağacın kaç yaprağını, kaç rüzgar savurunca gelir sonbahar? Bir kırmızı kaç kırmızı eder ? Bir salıncağın kaç çocuktur ömrü?

-Sahi beni ne kadar seviyosun?
-Hiç sevmesem kaç yazar?

6 yorum:

  1. sonra bir gün, gün ortasındayken, güneş de göğün ortasında, artık gölgen yola düşmediğinde sorunsuz olursun... şimdi yalnızca yürümeli... ya da sürünmeli... bilemem...

    YanıtlaSil
  2. en son gölgeler silindi.. yürüyenlerin yürüyen gölgeleri, sürünenlerin sürüngen gölgeleri.. hiç gülmedi gölgeler.. hiç sevmedi, hiç ağlamadılar..

    gölgeler hep "hiç"tiler ya, hep sıfırdan saydık biz onları, o yüzden hiç katmadık hesaba.. ayıp ettik..

    YanıtlaSil
  3. gölge gölgeyi asla geçmez... gölgeye ayıp olmaz, gölge de ayıp olmaz... kara çalan silgi izleri gibidir gölgeler... temiz ya da kirli yalnızca silinirler... silinirler... dediği gibi uzaklardaki birilerinin atalarının: "bizi tanıyan son insan da öldüğünde yaşadığımızı bile ispatlayamayacağız"... gölgeler gibi...

    YanıtlaSil
  4. ayıbın gölgesi var mıdır ki? aşkın? kırmızı şarabın var evet, ama ya vefanın? ya hüznün? Eyül'ün gölgesi var mıdır mesela? iki insan sarılsa, gölgeleri olur da, ayrılığın gölgesi var mıdır? ataların zamanı ne kadar eskidir bilinmez ama, gölgelerin zamansızlığı hep yepyeni.. bizi tanıyan son insanın gölgesi tanık mıdır ki herşeye de onun yokluğu silsin izimizi? sahi, izimiz var mı bizim?

    YanıtlaSil
  5. haklısın... güneşin de gölgesi yok... alınan nefesin... unutulan bir yerin... ağlamanın... susmanın... üşümenin... melodilerin... pazar sabahlarının... uykusuzluğun... gecenin... siren sesinin... kitap adlarının... hep karşımda duran karşı duvarımın... ve izler... "sahi izimiz var mı bizim" demişsin... işte şurada... parmak uçlarımda... onlar unutmazlar... bazen sakağa değer beyne iz bırakırlar... eğer ben yanılsama değilsem var... yanılsamaysam yanıldığımda yine var....

    YanıtlaSil
  6. hepimiz dünyanın unutacağı çocuklarız.. bir ara yaşadık, bir ara öleceğiz.. hepimiz bu dünyaya bir yanılsama, bastığımız çiçeklerin ezildiği yerlerde yanlışsamayız..

    benim kafam güzel: )

    YanıtlaSil