4 Eylül 2011 Pazar

Eylül'deki ilkbahar..

Ya sen bir çiçeğe benziyorsun, Eylül'de açan, ya da seninle mevsim hep ilkbahar..

Zaman icat edileli, aylar, mevsimler birbirini kovalayalı çok oldu, biliyorum, ama sen ne zaman açtıysan gönlümde, bende hep ilk bahar..

Evimin önü tramvay yolu.. Bir çıngırak sesi uzakta.. Bu sabah erkenci.. Günün hırsızı olur mu hiç deme sakın.. Bugün Eylül, ve gün hırsız.. Çaldığıysa yine ilkbahar..

Çalan şarkı mızıkalı.. Bayramda elini öpmeye gelmiş bir yaz.. Şarkıdaki mızıka sesi: işte sana yine ilkbahar..

Bir gül açtı bahçemde.. Bir kuş kondu dalına.. Hepsinin sebebi ilkbahar..

Zamanı, zamanla ölçmüyorum artık, saçlarının lavaboyu tıkaması: saniyeler; öpüşmek: dakikalar, kokunun çıkmaması o kadar da havalandırdığım odadan: saatler, sevişmekse her daim ilkbahar..

Sarhoşuz biz, hadi uyuyalım, uyandığımızda misafir olarak gelecek ve bu sefer yatılı kalacak ilkbahar..

2 yorum:

  1. buram buram candan kokan melodilere sarılmış sözlerin... tek kelime ile bahar her haliyle her daim bambaşka... en son yazını ilk telefonumda okudum sonra bilgisayar ekranında gerçektem okudum 3 oldu 4 oldu okuyorum cevap yazacağım kesinlikle :))

    YanıtlaSil
  2. senin yazdığın yazının altına yazdığım bir yorumda, tek taraflı bir anlaşma yaptım seninle.. (tek taraflı diyorum, çünkü henüz okuyup okumadığını bilmiyorum)

    o anlaşma sebebiyle de şuradan almaz mıydınız diyorum:
    http://fizy.com/#s/1ai5yi

    :)

    YanıtlaSil