28 Ekim 2011 Cuma

içte kanama..

saat yok artık yunus.. saati sorduğun anda, saat senin ölümünden bikaç saat önceydi.. baban kızar mıydı sahi? eve geç mi kalmıştın? 

eve geç kaldın yunus.. çok bekleyecekler seni... annen her gün bekleyecek.. her gün ağlayacak.. 

annen seni sütten kesmeden çok önce olmalı senin hayattan umudu kesmiş olman.. 

ölüm, sizin oraların çocuk oyuncağı yunus.. ama sana yanlış öğretmişler. başka diyarların adetidir çocukların oyuncaklarıyla koyun koyuna kalması... sen.. saatlerce ölümle kaldın o daracık yerde yunus.. sırtındaki el.. belli ki seni kurtarmak istemiş.. belli ki son umudun olmuş o elin sahibi.. belli ki önce hareketsiz kalmış.. sonra derin bir sessizlik.. ama o el hareketsiz kalmadan önce, o can, uçucu bir kolonya gibi havaya karışıp yok olmadan önce neler oldu yunus.. ne çok korktun sen.. ne çok karanlıktı.. üstünde tonlarca beton yığını.. hareketsiz.. burnunda ölümün kokusu.. ne çok korktun sen.. ne çok bağırdın.. ne çok ağladın.. bilmiyorum.. bildiğim tek şey.. aralandığında önündeki ardındaki beton yığını, gözlerinin kocamanlığı.. korku gözlerden nasıl okunur, bunu dünyaya öğretir gibi.. babandan mı korktun sahiden, geç kaldığın için sana kızacağından mı korktun? 

ah yunus.. günlerdir içime batan bir hançer, hafızamdaki o bakışların.. kuş gibiydin işte.. korkmuş.. yaralanmış.. ölmek üzere olan.. 

yunus.. annesinin dokuzuncu çocuğu.. 

seni şu hayatta en çok sevebilecek kadın bile sana yeterince ilgi gösterememiştir ki, onun elinde şımartılasın.. mecburen öğrenmişsin öğrendiklerini.. ama sen hangi ara büyüdün de ayakkabı boyamayı öğrendi ellerin.. sen ne zaman büyüdün de sigarayı satmayı öğrendin.. senin o ellerin ne zaman o kadar uzadı da askerdeki abine bile yetişti ellerin.. 

ah yunus.. ahhh... kaç kez üşüdü ellerin, kaç bayram yeni kıyafetler giydin, kaç kez çikolata istedin, kaçında yiyebildin.. kaç yağmur yedin.. kaç dayak yedin.. kaç kez imrendin ve kaç kez öfkelendin.. kaç kişi kandırmaya kalktı seni, bilmeden büyümüş yüreğin kaç kez incindi. onüç yıla kaç insanın acılarını sığdırıp da yaşadın..

ah yunus.. bir iç kanama öldürmüş seni.. mucize dediler senin o kuytuda açılmış kocaman gözlerine.. mucize dediler ya, bu memlekette artık mucizelere yer yok.. 

sen artık geri kalanların içinde bir iç kanamasın...




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder