11 Ağustos 2011 Perşembe

Irmak




Çok net hatırlıyorum.. Daha küçücük bir kız çocuğu iken, televizyonda Fairuz şarkı söylerdi en içlisinden.. Arapça şarkılardan öğrendim ilk, dilini bilmediğim ezgilere içlenmeyi.. Şimdi ne zaman Fairuz'un sesini duysam, aklıma büyüdüğüm portakal bahçesi gelir.
Ne kadar da geçmiş zaman... Şimdi yaşlanıyorum bak... Kuruyayım artık derken, biri geldi dedi ki, sen kuruyamazsın, senin içinde ırmak var..

Ben biliyorum.. Onunla biz çok güzeldik.. Ne zaman ay tutulsa, bizim de nutkumuz tutulurdu..

Şimdi, onca yıldan geriye içimizdeki ırmaklar kaldı, yanıbaşında oturup suya baktığımız.. Irmak gibi berraklığımız, ırmak gibi serinliğimiz, ıslaklığımız ve sessizliğimiz bundan ötürü..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder