21 Aralık 2011 Çarşamba

gül kurutmak..

unutuyorsun ya bazen, burası hala yeryüzü.. seni buraya veren, seni buradan almadan tam önce, yaşamının tadını çıkart diye de şarkılar var, bunu unutma.. ağaçlar, kış ortasında açan güneş var.. daha başka bir çok güzel şey var.. onlarla birlikte kendini taçlandırasın diye de seni düşünen bir kalp sunuldu sana.. tanrım.. tam da vazgeçmişken..  tam da, yaşadığın ana kadarki bütün şanslarını bir çöp torbasına doldurup, kapınının önüne bırakmak için kapını açmışken..sen kapıyı eskileri atmak için açtığında, içeri girene şaşkınlıkla bakmaktan başka ne yapabilirsin ki?

bak, buradasın hala.. yağmurdan sonra, denizden hemen önce.. elin bir elin içinde.. elin bir elin sıcaklığında.. hayat bazen öyle bir el uzatıyor ki sana, tuttuğun hayatın eli mi, onun eli mi karıştırıyorsun ya bazen; uyanıp uykundan gözünü açıyorsun, inceden bir ışık sızıyor yanındaki gezegenin karanlık tarafına.. tanrım.. yalnız değilsin işte.. ve yalnızlığa hiç bu kadar uzak durmamışsın sanki şimdiye kadar.. tanrım.. o konuştukça çoğalıyorsun..

şaşırıyorsun bazen ya, bir gülü kurutup saklıyorsun.. daha ne olsun?

1 yorum: